Kurgulanan Kimlikler ve Siyasi Mühendislik Gerçeği.

Yeni Bir Dil Yaratıp Toprak İstemek Mümkün mü?

Son günlerde ortaya atılan ilginç bir düşünce, dünya siyasetinin aslında ne kadar kırılgan bir mantığa dayandığını gösteriyor:

12 kibrit çöpünden 30 harf üretmek, yeni bir dil icat etmek ve ardından “biz artık bir toplumuz, bize toprak verin” demek…

Bu fikir ilk bakışta absürt görünse de, aslında bugün dünyada ulus oluşturma mühendisliğinin nasıl işlediğini gözler önüne seriyor.

Çünkü tarihte birçok “ulus”, doğal ve tarihsel birikimle değil, tam tersine: icat edilmiş sembollerle, kurgulanmış bir dil veya lehçe ile, propaganda ile, mağduriyet hikâyeleri ile, dış güç destekleri ile ortaya çıkarılmıştır. Peki Dil Gerçekten Toprak Hakkı Doğurur mu?

Bugün Türkiye’de kendilerini “Kürt” olarak tanıtan bazı çevrelerin toprak talebi, tam da bu mantık hatası üzerine kuruludur:

“Bizim dilimiz var, o hâlde devlet kuracağız.”

Peki bu mantığı genelleştirirsek ne olur? Dünyada 7 binden fazla dil var. Her dil bir devlet kuracaksa dünya 7 bin parçaya bölünür. Yarın üç kişi bir araya gelip yeni bir dil icat ederse onlar da toprak isteyebilir. Bu absürtlük, bugün yürütülen etnik siyaset projelerinin mantığının ne kadar çürük olduğunu gösterir.

Asıl Soru Şu: Ben de Yeni Bir Dil Yaratıp Toprak İstersem Ne Olacak? İşte bu düşünce, gerçeğin en çıplak hâlidir:

“Ben 12 kibrit çöpünden bir alfabe icat ediyorum, 5 kişiyle konuşuyorum ve artık ‘biz toplumuz’ diyerek toprak talep ediyorum.”

Bu dünyanın hiçbir yerinde kabul görmez. Ama bazı gruplar bunu kendileri yapınca normal, başkaları yapınca saçma buluyor.

Bu çifte standardın temel nedeni, meselelerin hiçbir zaman dil üzerinden yürütülmemesi; asıl gücün siyasi mühendislik, terör operasyonları, dış destek ve algı yönetimi olmasıdır.

Terörün Rolü: “Toplum” Yaratmanın En Kirli Yolu Terör örgütlerinin ortaya çıkartılmasının nedeni çok nettir:

Bir kimliğe politik güç kazandırmak O kimliği savaşarak görünür kılmak Mağduriyet hikâyesi üretmek Toprak talebi için “baskı oluşturmak”

Bugün birçok etnik hareketin “ulus” hâline getirilmeye çalışılmasının altında silah zoruyla kimlik inşa etmek vardır.

Bu, insanlığın en kirli yöntemidir. Ve en üzücü olan da şudur: Aynı şiddetin kendilerine uygulanması durumunda, bu metodun ne kadar acımasız ve yanlış olduğunu en önce onlar anlayacaktır.

Gerçek Hak, Kökten ve Tarihten Doğar — Kurgudan Değil

Hiçbir gerçek medeniyet, üç kişinin bir dil icat etmesiyle ortaya çıkmamıştır.

Toprak hakkı: tarihsel süreklilikten, kültürel gelişimden, ortak yaşamdan, adaletten, hukuk birliğinden doğar.

İcat edilmiş diller veya etnik mühendislik, bu hakların yerini tutamaz.

Bugün Ortadoğu’daki birçok toprak talebinin yapay, dışarıdan kurgulanmış ve siyasal amaçlarla üretilmiş olmasının nedeni tam da budur.

Sonuç: Bir Dil Yaratmak Kolaydır, Devlet Yaratmak Değil

Bu düşünce deneyi bize şunu gösteriyor:

✔ Dil, bir toplumu yaratmaz.
✔ Toplum, sadece dil üzerinden toprak talep edemez.
✔ Terörle kimlik oluşturmak insanlık suçudur.
✔ Manipülasyonla doğan kimlikler sürdürülemez.
✔ Hak, güç ile değil, kökle ölçülür.

Bu dünyada kurgulanmış kimliklerin değil, gerçek yaşamın ve gerçek insanlık değerlerinin tarihte kalıcı olduğu herkes tarafından anlaşılmalıdır.

Haber Veriyoruz