0 555 339 7979 - 0 532 708 30 04
Kelimeyi Kaybeden İnsan.
İnsanlık, farkında olmadan en büyük kaybını yaşadı: kelimeyi kaybetti.
Kelimeyi Kaybeden İnsan
İnsanlık, farkında olmadan en büyük kaybını yaşadı: kelimeyi kaybetti.
Okuyor ama anlamıyor, duyuyor ama hissetmiyor, konuşuyor ama iletişim kuramıyor. Çünkü kelime artık onun için anlam taşıyan bir yapı değil; hızlı tüketilen bir gürültüye dönüştü.
Bugün insanlar birkaç satırı okumaktan kaçınıyor. Okuduklarında ise o metnin içindeki duyguyu, niyeti ve uyarıyı yakalayamıyor. Bunun sebebi cehalet değil; bilinçli bir kaçıştır. Çünkü insan, kelimenin kendisini değiştirebileceğini seziyor. Hakikat içeren her kelime, mevcut düzeni ve alışkanlıkları sorgulatır. İşte tam da bu yüzden kelime rahatsız eder.
Kelime Korkusu Nereden Geliyor?
Modern insan, reklam cümleleriyle yaşamayı öğrendi. Sloganlarla yönlendirilmeyi normalleştirdi. Algoritmaların seçtiği başlıklarla düşünmeye alıştı.
Ama hakikati taşıyan kelimeye gelince geri çekildi.
Çünkü o kelime: hesap sorar, vicdanı uyandırır, konforu bozar, sorumluluk yükler.
Bu yüzden “uzun”, “ağır”, “anlamsız” denilerek kenara itilir. Oysa sorun kelimenin uzunluğu değil; insanın derinliğe inmek istememesidir.
Kelime Olmadan Hakikat Olur mu? Olmaz.
İnsanlık tarihi kelimeyle taşınmıştır. Uyarılar kelimeyle yapılmıştır. Adalet, vicdan, hak, sorumluluk kelimeyle tanımlanmıştır.
Kalp gözü bile önce kelimeyle uyarılır, sonra idrakle açılır. “Oku” emri kelimesiz gelmemiştir.
Kelime yoksa:
bilinç yoktur,
hafıza yoktur,
yüzleşme yoktur,
itiraz yoktur.
Bu yüzden kelimeyi küçümseyen toplumlar, hakikati de kaybeder.
Kör Göz Nedir?
Kör göz görmekle ilgilidir, bakmakla değil. Okur ama ayırt etmez. Duyar ama anlamlandırmaz. Konuşur ama ne söylediğini bilmez.
Bugün toplumların büyük kısmı iletişim kurduğunu sanıyor; oysa sadece ses çıkarıyor. Kelimeleri parçalamak yerine yüzeyde bırakıyor. Çünkü parçalarsan içinden gerçek çıkar. Gerçek ise rahatsız eder.
Haber Veriyoruz Neden Kelimeye Sahip Çıkar?
Çünkü kelime, insanın son sığınağıdır.
Haber Veriyoruz’un duruşu:
görseli süs olsun diye değil,
başlığı tık alsın diye değil,
cümleyi boşluk doldursun diye kurmaz.
Burada kelime: uyarır, düşündürür, rahatsız eder, sorgulatır.
Çünkü hakikat, rahatlatmak için değil; uyandırmak için vardır.
Kelimeyi Kaybeden Ne Kaybeder?
Kelimeyi kaybeden insan: adaleti tarif edemez, haksızlığa isim koyamaz, kötülüğü tanımlayamaz, vicdanını savunamaz.
İsmi olmayan şeyle mücadele edemezsin. Tanımlayamadığın şeye karşı duramazsın.
Bu yüzden kelimeyi kaybeden insan, farkında olmadan hakikate giden yolu da kaybeder.
Kelimeler basit değildir. Kelimeler masum değildir. Kelimeler nötr değildir.
Kelimeler ya uyandırır ya uyutur.
Haber Veriyoruz’un tarafı nettir: Uyuşturan değil, uyandıran kelimelerden yana.
Çünkü kelimeyi kaybeden insan, önce anlamını, sonra yönünü, en sonunda da insanlığını kaybeder.
— Haber Veriyoruz