İsimler ve Zaman Geçici kavramlardır.

Kalıcı olan hiçbir şey yoktur; her canlı var olduğu gibi yok olur. Önemli olan ne isimdir ne de zaman.

Varlık, yokluğunu bilerek hareket eder.

Ay’ın Dünya etrafında dönüşü, Dünya’nın kendi ekseninde dönerek Güneş’in doğup batması — zaman dediğimiz kavramı ortaya çıkaran şey, evrenin bu hareketleridir. Sizse yalnızca size öğretilenlerle tanımladınız zamanı. Peki, bu tanımların kalıcı olduğunu mu sanıyorsunuz?

Bazı isimleri yüceltmeniz hiçbir anlam ifade etmediği gibi, onlara atfettiğiniz zamanı da anlamsız kılar. Anlam, yalnızca kendini ifade ettiği kadarıyla vardır ve geçici kavramları da içerir. Ancak siz bunu anlamak istemiyorsunuz.

İsimleri yüceltip zamanı sonsuz mu kılacaksınız? Buyurun, yapabiliyorsanız yapın.

Sizin yapabileceğiniz tek bir şey var: Yaratıcı’ya itaat etmek. Onun dışındaki tüm eylemleriniz, geçici kavramlardan öteye geçemez. Eğer isimler ve zaman üzerine bir hayat kuracaksanız, buyrun kurun. Bakalım ne kadar “başarılı” olacaksınız.

Zaten sizin “başarı” olarak tanımladığınız şey, yalnızca sizin sınırladığınız bir tanımdan ibaret. Var oluşta “başarı” diye bir durum söz konusu değildir.

Başarı; varlığınla yok olmaktır. Yeniden yaratıldığında sırtındaki yük, senin başarın ya da başarısızlığın olacaktır. Bu yüzden kendinizi isimler ve zaman uğruna parçalamayın. İsimler ve zaman, geçici kavramlardan başka bir şey değildir.