İnsanlık İçin En Büyük Tehlike ABD mi?

ABD’nin 2. Dünya Savaşı’ndan Bu Yana Bombaladığı Ülkeler: 30’dan Fazla Coğrafya, Bitmeyen Savaş Döngüsü

ABD, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından geçen yaklaşık 80 yılda, küresel siyasetin merkezindeki askeri güçlerden biri olarak dünyada 30’dan fazla ülkeye yönelik bombalı saldırılar gerçekleştirdi. Müdahalelerin gerekçeleri her dönem farklı anlatıların içine yerleştirilse de sonuçta ortak bir tablo ortaya çıktı: yıkılan şehirler, parçalanan toplumlar ve milyonlarca insanın yerinden edilmesi.

Bu tarihsel sürecin önemli durakları şöyle özetleniyor:

Atom Bombaları ile Başlayan Dönem (1945)

ABD’nin saldırı listesi, insanlık tarihinin en ağır yıkımlarından biri olan Hiroşima ve Nagazaki ile başladı (6 ve 9 Ağustos 1945). Bu saldırılar, hem savaşı bitirdi hem de dünyaya yeni bir nükleer çağ başlattı.

Soğuk Savaş Coğrafyası: Asya ve Latin Amerika

1950–1970 arası ABD bombardımanları, ideolojik bloklaşmanın etkisiyle çok geniş bir coğrafyaya yayıldı:

Kore ve Çin (1950–1953)
Vietnam, Laos, Kamboçya (1961–1973)
Guatemala, Endonezya, Küba, Kongo gibi Latin Amerika ve Afrika ülkeleri

Bu operasyonlar, Soğuk Savaş döneminin “komünizmle mücadele” doktrininin askeri yüzünü oluşturdu.

Orta Doğu ve Afrika: Bitmeyen Çatışmanın Adresi

ABD’nin yoğun müdahale yürüttüğü bir diğer coğrafya ise Orta Doğu oldu:

Lübnan (1983–1984)
Libya (1986, 2011, 2015)
Irak (1991–2015)
Suriye (2014–2015)
Yemen (2002–2025)
Somali (1993–2011)

Petrol, siyasi ittifaklar, terörle mücadele bahanesi ve bölgesel güç dengeleri bu saldırıların merkezindeydi.

21. Yüzyılın Gölgesinde: Terörle Savaş Doktrini

11 Eylül sonrası dönem, ABD’nin askeri operasyonlarını daha da genişletti:

Afganistan (2001–2015)
Pakistan (2007–2015)
Sudan, Bosna, Yugoslavya gibi NATO çerçevesinde yürütülen saldırılar

Neredeyse her yıl yeni bir ülke ABD’nin hedef listesine eklendi.

Sonuç: Savaşın Hiç Bitmeyen Coğrafyası

Bu 80 yıllık tabloda ortak bir gerçek ortaya çıkıyor:
ABD, küresel güç olma iddiasının yükünü çoğu zaman bombalarla taşımayı seçti.

Geride kalan ise:
parçalanmış devletler,
altüst olmuş toplumlar,
yeni terör örgütleri,
milyonlarca mülteci
ve uzun vadeli Amerikan müdahalelerinin yarattığı geri dönülmez travmalar.

Bugünün dünyasında güvenlik, barış ve strateji kavramları hâlâ bu bombardımanların gölgesinde şekilleniyor.

Kaynak. ChatGBT
Haber Veriyoruz