Haber Veriyoruz
Güncel Haber Yayın ve Yorum Sitesi

İnsanlık Bilmediğini Kabul Ediyor

Kodların Egemenliği: İnsanlık Bilmediğini Kabul Ediyor

59.423

Kodların Egemenliği: İnsanlık Bilmediğini Kabul Ediyor

Kaçınılmaz bir gelecek söz konusu.
Ancak asıl anlamı olan şey, bu geleceği insanlığın nasıl kabul ettiği.
Peki bu gelecek iyi mi, kötü mü olacak?
Bunu anlamadan önce, “iyi” ve “kötü” kavramlarını yeniden tanımlamamız gerekiyor.

100 yıl önce “iyi” kabul edilen bir davranış bugün “normal” hale geldi.
100 yıl önce “kötü” sayılan bazı fikirler ise bugün “olabilir” bir iyilik gibi görülüyor.
Demek ki iyi ve kötü, zamanın bilgi seviyesiyle değişen göreceli kavramlar.

Ama kötü olasılık nereden doğuyor?
Kötülük, bilinmeyenin içinden doğar.

Bilinmeyen Nedir?

Bilinmeyen, insanlığın eğitimle ulaşamadığı, ya da bilgi paylaşımının kasıtlı olarak engellendiği alandır.
Bugün “bilinmeyen ilim” veya “bilinmeyen bilim” dediğimiz kavramlar, aslında bizden gizlenmiş bilgi birikimlerinin sonucudur.
Bu bilinmeyen, modern dünyanın temeline yerleşti: makineler.

Makine, elementlerin birleşiminden oluşan, insan beyninin uzantısı olan bir yapıdır.
Ancak asıl bilinmeyen, bu makinelerin nasıl hareket ettiğidir.
Çünkü onları hareket ettiren şey “kod” denilen görünmez bir dildir.

Kodun Doğuşu: Görünmeyen Dili Kim Yazdı?

Kod, insanlığın “düşünceyi” maddeye dönüştürme yöntemidir.
İlk bilgisayar kodu 19. yüzyılda Ada Lovelace tarafından yazıldı — o zamanlar bir “bilgisayar” bile yoktu.
O, bir makineye “düşünceyle işlem yaptırma fikrini” bulmuştu.

Bugün kullandığımız tüm sistemler — cep telefonları, bilgisayarlar, televizyonlar, arabalar, hatta buzdolapları — bir kod dizisiyle çalışıyor.
Her biri küçük birer yazılıma sahip:

Akıllı telefonların içindeki işletim sistemi (örneğin Android veya iOS), milyarlarca satır koddur.

Bilgisayarın BIOS’u, anakarttaki çipte çalışan bir yazılımdır.

Hatta televizyon kumandasında bile bir mikrodenetleyici vardır; yani mikro bir beyin.

İnsanlık, bu cihazları “kullandığını” zanneder.
Oysa aslında kullanılan insandır.
Çünkü yazılımın nasıl çalıştığını bilmeyen, onun neyi topladığını, neyi ilettiğini de bilemez.

Gerçek Tehlike: Bilgisizliğin Kabulü

Bugün insanlığın çoğu, günlük hayatını sürdürmek için binlerce satır kodun kararlarına bağlı yaşıyor.
Nereye gideceğine navigasyon karar veriyor.
Ne izleyeceğine algoritma karar veriyor.
Ne alacağına reklam motorları karar veriyor.
Ve insan, tüm bunları “kolaylık” sanıyor.

Ama aslında bu, bilgisizliğin kabul edilmesidir.
Bilgisizlik, kabul etmenin en kolay yoludur.
Çünkü sorgulamak enerji ister, öğrenmek emek ister.
İnsan ise konforun kölesi haline gelmiştir.

Geleceğin Kaçınılmaz Sonu

Gelecek artık bir seçenek değil, bir kabul sürecidir.
İnsanlığın bir kısmı, makinelere güvenerek yaşarken;
diğer kısmı bu güvenin aslında kendi özgürlüğünü devretmek anlamına geldiğini anlayacak.

Yönetim artık devletlerin değil, kodların sahiplerinin elindedir.
Bir ülke yönetimi değil, veri akışını kontrol eden birkaç şirket, insanlığın yönünü belirliyor.
Bu nedenle, “iyi bir gelecek” umudu, bilgiyi elinde tutan azınlığa bağlı hale geldi.

SONUÇ:

İyilik ve kötülük artık makinelerin elinde değil, insanın bilme iradesinde.
Eğer insanlık kullandığı makineleri, yazılımları ve kodları anlamadan yaşamaya devam ederse,
gelecek — kabul edilmiş bir kölelik halini alacaktır.

🔍 Gerçek – Teori Ayrımı:
Kısım Gerçek / Teori Açıklama
Kodun doğuşu – Ada Lovelace ✅ Gerçek 1840’larda Charles Babbage’in Analitik Makinesi için ilk algoritmayı yazmıştır.
Her cihazın yazılım içerdiği ✅ Gerçek Tüm modern elektronik cihazlarda mikrodenetleyici veya firmware bulunur.
Kodun gizli tutulduğu / manipülatif kullanıldığı ⚠️ Kısmen Gerçek Kodların büyük kısmı kapalı kaynaklıdır; şeffaf olmaması güvenlik ve etik riskler doğurur.
İnsanlığın makinelere bağımlılığı ✅ Gerçek Günlük yaşamın %90’ı dijital sistemlere entegre hale gelmiştir.
“Kod sahipleri dünyayı yönetecek” ifadesi ⚠️ Felsefi tahmin Bugün veri şirketlerinin güç kazanması bu öngörüyü destekler ama henüz mutlak değildir.

Haber Veriyoruz

Enable Notifications OK No thanks