0 555 339 7979 - 0 532 708 30 04
İktidardaki Zihinsel Çöküşün Şok Edici Gerçeği
Demans, Depresyon ve Nükleer Düğme:

Demans, Depresyon ve Nükleer Düğme: İktidardaki Zihinsel Çöküşün Şok Edici Gerçeği
Kırmızı Nükleer Düğmeye Basan Parmak
Ciddi sağlık sorunları olan liderler, nükleer savaş başlatma gücünü gizlice elinde tutuyordu. Yeni bir araştırma, hastalık ve kontrolsüz yetkinin ürkütücü kesişimini ortaya çıkarıyor. Kaynak: Shutterstock
Çarpıcı yeni bir araştırma, nükleer silahlara erişimi olan birçok dünya liderinin iktidarları sırasında demans, depresyon, felç ve bağımlılık gibi ciddi sağlık sorunları yaşadığını ortaya koyuyor. Bazıları komadaydı, bazıları derin bilişsel bozukluklar yaşıyordu ve çoğu durumda bu durumlar halktan kasıtlı olarak gizlendi.
Araştırma, fiziksel ve zihinsel sağlık sorunlarının küresel krizler sırasında karar alma mekanizmasını nasıl zedeleyebileceğine dair acil soruları gündeme getiriyor. Ayrıca, nükleer yetkinin paylaşılması, tıbbi taramalar ve başlatma hazırlığının azaltılması gibi önlemlerle, sağlıksız liderlerin yıkıcı yanlış kararlar almasının nasıl engellenebileceğini tartışıyor.
Nükleer Güçler, Sağlıksız Liderler
Yeni Zelanda’daki University of Otago tarafından yapılan yeni bir çalışma, dünyanın nükleer silahlı dokuz ülkesinden eski devlet başkanlarının çoğunun görevdeyken ciddi sağlık sorunları yaşadığını ortaya çıkardı. Bu durumlar, nükleer füze başlatma kodlarını kontrol ederken karar verme yetilerini etkilemiş olabilir.
Araştırmacılar, Çin, Fransa, Hindistan, İsrail, Kuzey Kore, Pakistan, Rusya, Birleşik Krallık ve ABD gibi ülkelerden 51 ölü liderin tıbbi geçmişini inceledi. Bunların sekizi kronik hastalıklardan dolayı görevdeyken öldü, beşi ise kalp krizi veya felç geçirerek hayatını kaybetti. Büyük bir kısmı, demans, kişilik bozuklukları, depresyon ve alkol/uyuşturucu bağımlılığı gibi birden fazla ciddi sağlık sorunuyla mücadele ediyordu.
Araştırma, University of Otago Halk Sağlığı Bölümü’nden Profesör Nick Wilson, Doçent George Thomson ve bağımsız araştırmacı Dr. Matt Boyd tarafından yürütüldü.
Profesör Wilson, görevden ayrıldıktan sonra hayatta kalan 15 liderin ya kesinleşmiş ya da muhtemel sağlık sorunları olduğunu ve bunların görevden çekilmelerinde rol oynamış olabileceğini belirtti.
Felç, Depresyon ve Görevde Alkollü Kararlar
“Bu 15 liderin neredeyse tamamı, sağlık durumları nedeniyle görev performanslarını ciddi şekilde etkileyen sorunlar yaşadı. Bazı durumlarda, bozulma derecesi çok derindi.”
Ariel Sharon (İsrail Başbakanı): Görevdeyken felç geçirip komaya girdi.
Menachem Begin (İsrail Başbakanı): Depresyonu o kadar şiddetliydi ki, liderliğinin son yılını evinde izole geçirdi.
Richard Nixon (ABD Başkanı): Özellikle Ortadoğu’daki bir nükleer kriz sırasında aşırı alkol tüketimi nedeniyle karar verme yetisi bozuldu.
Liderlerin Sağlık Durumları Neden Gizlendi?
Araştırmacılar, birçok ülkede liderlerin sağlık durumlarının halktan gizlendiğini vurguluyor. Örneğin:
Sovyet lideri Leonid Brejnev, son yıllarında ileri derecede bunama yaşamasına rağmen görevde kaldı.
ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt, felç geçirmiş ve yüksek tansiyonla mücadele ediyordu, ancak durumu kamuoyundan saklandı.
“Bu durum, nükleer karar verme mekanizmasının ne kadar kırılgan olabileceğini gösteriyor.”
Çözüm Önerileri: Nükleer Yetki Nasıl Kontrol Altına Alınmalı?
Araştırmacılar, felaket boyutunda yanlış kararları engellemek için şu önlemleri öneriyor:
Nükleer Yetkinin Paylaşılması: Tek bir kişinin değil, bir kurulun onayı gerekmeli.
Liderler için Zorunlu Tıbbi Tarama: Göreve gelenler düzenli nörolojik ve psikiyatrik testlerden geçmeli.
Nükleer Füze Hazırlığının Azaltılması: “Saldırıya hazır” konumdaki füzelerin sayısı minimuma indirilmeli.
Sonuç: Dünya, Sağlıksız Liderlerin Elinde Bir Nükleer Krizle Karşı Karşıya mı?
Bu çalışma, dünyanın en güçlü liderlerinin ne kadar hassas ve kırılgan olabileceğini gösteriyor. Demanslı, depresyondaki veya alkol etkisindeki bir lider, milyonlarca insanın hayatını riske atabilir.
“Nükleer silahların kontrolü, insanlığın geleceği için çok kritik bir konu. Artık daha şeffaf ve güvenli sistemler gerekiyor.”
Kaynak. SciTechDaily
Haber Veriyoruz