Haber Veriyoruz
Güncel Haber Yayın ve Yorum Sitesi

Her Candan İnsanlık, Canandan da Yaratılanlar Sorumludur.

Dünya üzerinde haksız yere ölen her canlıdan, insanlık sorumludur.

55.561

Her Candan İnsanlık, Canandan da Yaratılanlar Sorumludur

Dünya üzerinde haksız yere ölen her canlıdan, insanlık sorumludur. Çünkü “canan” yani dünya, insan için yaratılmış ve dizayn edilmiştir. Her canlıya can, cihan tarafından —yaratıcı tarafından— verilmiştir. Dolayısıyla bu dünyadaki her yaşam formu insanın sorumluluğu altındadır.

Bilinç bunun farkına varmalıdır. Bilinç bunun farkına vardığı an insan yaşam formu bir çığ gibi büyüyecek ve tüm evrene yayılacaktır. Onun için her canını kaybeden canlı insan sorumluluğu altındadır. Bunu bilerek yaşamalı, bunu bilerek hayatı inşa etmeli, bunu bilerek düzeni kurmak zorundayız. İnsan olmamızın temeli ve ana kaynağı budur.

Ne zaman bilince ulaşırız ki, bunun kapılarını açacak olan vicdandır — işte o zaman hayat formu değişecek, insan hayatı yeniden şekillenecektir. Kimseyi öldürmemeliyiz. Bilakis her canlıyı yaşatmalıyız. Neden? Ona canı veren Yüce Yaratıcı’dan dolayı. Yani bu şu demek: Eğer biri birini öldürdüyse — insan olsun, hayvan olsun — bilmeli ki o öldürülen canlı Yaratıcı tarafından yeniden diriltilecek ve karşısına dikilecektir. Bu cümleyi bireylerin bilinçleri yazmadan yol alamayız.

Güncel Örneklerle Sorumluluğun Genişliği

Terör ve saldırılar

Dünyada terör eylemleri ve silahlı saldırılar pek çok masum canın “insanlık” tarafından üstlenilmesi gereken yükünü artırıyor. Örneğin, küresel terör olaylarını takip eden veriler, terör saldırılarının yoğunlaştığını gösteriyor.

Suçlanan veya suçsuz pek çok insan —sayısız aile bireyi— yaşamını kaybediyor, insanlık bunu görmezse sorumluluk ağırlaşıyor.

Savaş ve silahlı çatışmalar

Ukrayna’da yaşanan savaş, “her can” sorumluluğunun en dramatik örneklerinden biri. Resmî BM verilerine göre 24 Şubat 2022’den itibaren on binlerce sivil öldü ya da yaralandı.

Örneğin Temmuz 2025’te sadece bir ayda 286 sivil öldürüldü, 1 388 kişi yaralandı; bu üç yıllık çatışmadaki “en yüksek” aylık sayı.

Bu örnek aslında “insanlık bütün canlıların sorumluluğunu taşır” fikrini hem yerel hem küresel düzeyde doğruluyor.

Kadın cinayetleri ve toplum içi şiddet

Her öldürülen kadın, toplumun vicdanı için bir sınavdır. Kadına yönelik şiddet yalnızca bireysel bir suç değil, insanlığın sorumluluğunun ihlalidir. Bu metin, böyle olayları istatistiklerle değerlendirmeden bir bilinç çağrısı olarak görüyor — insanın var oluş biçimi bu sorumluluğu üstlenmekle anlam kazanır.

Hayvanların öldürülmesi ve ekosistem

Doğada her canlı bir “canan”dır; sokak hayvanından ormandaki vahşi türlere kadar. Bir türün yok edilmesi, insanlığın doğaya karşı sorumluluğunun ihlalidir. Yaratıcının her canlıya verdiği can, insanın sadece kendi türünün değil tüm canlıların koruyucusu olduğu anlamına gelir.

Kültürel düşmanlaştırma ve “öteki”nin öldürülmesi

Medya ve popüler kültürde sıkça “uzaylılar”, “farklı ırklar”, “öteki topluluklar” düşman olarak sunuluyor. Bu kurgu zamanla gerçek dünyada nefretin, ötekileştirmenin altyapısını oluşturabilir. Bir gün “öldürmeye kalkmak” o “ötekiyi” gerçek olarak görme hâline dönüşebilir. Bu da insanlığın sorumluluğunun genişletilmiş bir yüzüdür.

Sonuç ve eylem çağrısı

Bu hakikat, bireylerin bilincine yazılmadan insanlık yol alamaz. Her can, insanlığın aynasıdır.

Eğitim sistemlerinde merhamet, doğa sevgisi, yaşam hakkı gibi kavramların öncelik kazanması gerekir.

Hukuk sistemleri kadına, çocuğa, doğaya yönelik şiddette caydırıcı olmalı; uygulama eksikleri giderilmelidir.

Medya ve popüler kültür aktörleri, “öteki”yi düşman konumuna getiren söylemleri sorgulamalı, daha kapsayıcı, bilinçli içerikler üretmelidir.

Birey olarak her gün küçük ama anlamlı seçimlerle (örneğin: sokak hayvanlarını korumak, zarar verme eylemlerinden uzak durmak, ses çıkarabilmek) bu sorumluluğu üstlenebiliriz.

İnsan olmanın temeli budur: Yaşamak ve yaşatmak. Vicdanın kapıları aralandığı gün, insanlık yeni bir forma kavuşacaktır.

Haber Veriyoruz

Enable Notifications OK No thanks