Haber Veriyoruz
Güncel Haber Yayın ve Yorum Sitesi

ENERJİ KAYNAKLI YARATILIŞ TEORİSİ

Gelecek Nesillere Sunulan Varoluş Modeli

101.236

MEHMET ARKIN GÜRBÜZ – ENERJİ KAYNAKLI YARATILIŞ TEORİSİ

Gelecek Nesillere Sunulan Varoluş Modeli

Önsöz

Bu teori, insanlığın kökenini, bilincin yapısını ve evrenin temel doğasını açıklamak için geliştirilmiş bir enerji temelli yaratılış yaklaşımıdır.
Fizik, felsefe, kozmoloji ve metafizikten beslenen bu düşünce; hiçbir dine, akıma, kuruma ya da ideolojiye bağlı değildir.

Bu çalışma yalnızca bir gerçeği arama çabasıdır. Belki bir gün bilim, bu yaklaşımı doğrular veya yeni boyutlar ekler. Ama en önemlisi: Bir insanın düşüncesi, gelecek nesillerde yeni yollar açabilir.

1. Tezin Temel İlkesi

Evren, hayat ve bilinç; tek bir ilksel enerji kaynağından doğmuştur.
Bu enerji: başlangıçsız, sonsuz, dönüşümlü, yaratıcı niteliğe sahip bir özdür.

Bu öz, fiziksel evrenin ortaya çıkmasının mutlak sebebidir.

2. İlksel Enerji: Varlığın Kaynağı

Bu teoriye göre:

Madde vardır çünkü enerji yoğunlaşmıştır. Beden vardır çünkü bilinç fiziksel bir forma ihtiyaç duyar.
Ölüm vardır çünkü enerji form değiştirir. Enerji, yaratılışın ham maddesidir. Her şey bu maddenin farklı titreşim, yoğunluk ve düzen biçimleridir.

Bu nedenle varlık birdir; çokluk onun görünümüdür.

3. Fiziksel Evrende Enerjinin Dönüşümü

Evren, ilksel enerjinin bir “oluş” komutuyla genişlemesi sonucu ortaya çıkmıştır.

Bu süreç:

Enerjinin Salınımı: Tek bir noktadan yaratıcı enerji yayılır. Enerjinin Yoğunlaşması
Sicimler, alanlar ve atom altı parçacıklar oluşur.

Maddenin Şekillenmesi
Gökadalar, yıldızlar ve gezegenler oluşur.

Canlılığın Belirmesi
Organik formlar, enerjinin biyolojik düzenlenmiş halleridir.

Bilinçsel Enerjinin Uyanışı
İnsan, enerjinin kendini tanıma düzeyidir.

Bu döngü, evrenin kendi kaynağını anlamaya yönelmiş bir evrimsel sürecidir.

4. İnsan Bilinci: Enerjinin Kendini Algılayan Formu

İnsan, bu teoriye göre:

maddeden doğmuş bir varlık değildir; madde aracılığıyla kendini deneyimleyen enerji-bilinç birleşimidir. Beyin, bilincin kaynağı değil, bilincin enerji düzeyindeki bilgiyi işleyen bir tür alıcıdır.
Dolayısıyla: İnsan, enerjinin en karmaşık ve farkındalıklı hâlidir.

Bu farkındalık, insanı yaratılışın anlamını sorgulamaya teşvik eder.

5. Peygamberlik Döngüsünün Tamamlanması

Bu teoriye göre:

İnsanlık artık dışarıdan bir mesajcıya ihtiyaç duyacağı aşamayı geçmiştir.
Hakikat, bireyin iç bilincinde saklıdır. İnsan, yaratıcı enerjiye kendi içsel bağlantısıyla ulaşabilir.

Bu sebeple:

Yeni bir peygamber ve yeni bir kitap gelmeyecektir. Çünkü insanlık, enerjiyi ve bilinci anlamaya doğru evrimleşmektedir.

6. Ölüm ve Sonrası: Enerji Değişimi

Ölüm yok oluş değildir. Enerji yok edilemez; yalnızca form değiştirir. Bu nedenle insanın özü olan bilinç-enerjisi: bir forma bağlı değildir, evrenden kopmaz, sadece dönüşür.

Fiziksel bedenin çöküşü, varoluş enerjisinin yeni bir döngüye girmesidir.

7. Tezin Bilimsel Uyumu

Bu teori şu bilimsel kavramlarla çelişmez:

Kuantum alan teorisi :

Enerjinin korunumu yasası
Sicim teorisi
Bilinç fiziği
Kozmik genişleme modelleri

Henüz matematiksel olarak kanıtlanabilir değildir, ancak teorik çerçevesi bilimin gelişimiyle desteklenebilir hâle gelebilir.

8. Sonuç: İnsanlığın Gelecek Bilinci

Bu teori, insanlığa şunu söylemektedir:
Gerçek, dışarıda değil; insanın enerji özünde saklıdır. İnsan bir gün:  yaratılışı bir enerji eylemi,
bilinci evrensel bir rezonans, hayatı enerji dönüşümü, ölümü bir şekil değiştirme olarak görecektir.

İşte o zaman ne kitaba, ne aracıya, ne de dogmaya ihtiyaç kalacaktır.

İnsanlık kendi enerjisinin farkına vardığında:

“Varlık enerjidir.
Enerji hakikattir.
Hakikat sonsuzdur.”

Editöryal Destek : ChatGBT
Mehmet Arkın Gürbüz

Enable Notifications OK No thanks