Ekonomi nereye gidiyor?

Söylentilerle Yükselen Dolar ve Beklentileri Karşılamayan Ekonomik Veriler: Peki Şimdi Ne Olacak?

Merkez Bankası’nın müdahaleleri ve ekonomi yönetiminin açıklamaları, ne yazık ki dolar ve euro karşısında etkili bir dizginleme sağlayamadı. Aslında bunun temel bir sebebi var; ancak görünüşe göre bu gerçeği kabul etmek pek çok kesimde dirençle karşılanıyor.

Bir toplumda güven azalmaya başladığında, ekonomideki yansımaları kaçınılmazdır. Türkiye ekonomisi şu an bu gerçeği yaşıor: Güven endeksi, aşağı yöndeki ibreyi işaret ediyor.

Ekonomistler ve finans çevreleri ekranlarda iyimser senaryolar çizip, her şeyi açıklayan kılıflı yorumlar yapsalar da, bu yorumların arkasından attıkları birkaç telefonla dolar ve euro alımı yapmaktan geri kalmıyorlar. Bu durum, söylenenlerle yapılanlar arasındaki tezatı gözler önüne seriyor.

Türkiye, adeta ekonomik bir oyunun ortasında. Bu oyunu yazanlar ve yönetenler var, ancak seyirci konumundaki vatandaş ise maalesef çaresiz. Elleri kolları bağlanmış, cepleri boşaltılmış bir şekilde hayata tutunma mücadelesi veriyor. Acı, ama gerçek bu.

Söylediklerim size mantıksız gelebilir, çünkü artık mantık anlayışımız da değişti. Gerçekleri görebilmek için ya bu sistemin içinde bulunmak ya da olan biteni derinlemesine irdelemek gerekiyor.

Eğer “ekonomi iyiye gidiyor” diyorsanız, bunu bana somut verilerle ispat etmeniz gerekir. Yükselen binaları, yapılan inşaatları gösterirseniz, bu yanıltıcı olur; çünkü bu projeler çoğunlukla sermaye sahiplerinin ve kapitalizmin bir eseridir. Halkın refahına doğrudan etki etmeyebilir.

Ancak ben “ekonomi kötüye gidiyor” dersem, tek yapmanız gereken etrafınıza bakmak ve bir esnafla konuşmak olacaktır. İşsizlik, yüksek fiyatlar, alım gücünün erimesi… Tüm bu gerçekler, rakamlardan çok daha fazla şey anlatıyor.