0 555 339 7979 - 0 532 708 30 04
Detaylar Ayrıntılarda Gizlidir: Gerçeği Görmek İsteyen İçin
Bir resme uzaktan baktığınızda, yalnızca iki şey söylersiniz: “Güzel” ya da “çirkin.”
Detaylar Ayrıntılarda Gizlidir: Gerçeği Görmek İsteyen İçin
Bir resme uzaktan baktığınızda, yalnızca iki şey söylersiniz: “Güzel” ya da “çirkin.”
Oysa resme yaklaşır, ayrıntılarına bakarsanız bambaşka bir dünya açılır.
Pixeller, fırça darbeleri, ton geçişleri… İşte asıl mesaj oradadır. Göz yalnızca bütünü görür; hakikati ise ayrıntılar fısıldar.
Aynı durum hayatın her alanında geçerli.
Ateşli Konuşan Liderler
Bir ülke lideri medyaya çıkıp ateşli, coşkulu, hatta öfkeli bir konuşma yapıyorsa iki ihtimal vardır:
Ya yanlış bir şey yapmıştır, ya da yanlış bir şey yapmanın hazırlığındadır.
Biz çoğunlukla neye vurgu yaptığına bakarız, oysa asıl dikkat edilmesi gereken, neyi söylemediğidir.
Ses tonundaki titreme, kelime seçimlerindeki tedirginlik, sürekli tekrarlanan cümleler, kaçınılan sorular…
Detaylar bunlardır. Ve hakikat çoğu zaman “cümlelerin arasında” saklıdır, içinde değil.
Avına Kilitlenen Kedi
Bir kedi, gözünü dikmiş tek bir noktaya bakıyor ve yavaş yavaş ilerliyorsa,
emin olabilirsiniz ki orada bir kuş, bir böcek ya da avlayacağı başka bir canlı vardır.
Biz kedinin ne zaman zıplayacağını, nasıl bir hareket yapacağını merak ederiz.
Oysa kedi çoktan kararını vermiştir; dikkatini, bedenini ve tüm enerjisini tek noktada toplamıştır.
İnsanın farkı şu:
Kedi avına odaklanır, insan çoğu zaman merakına, heyecanına ve dağınık düşüncelerine…
Bu yüzden çoğu insan “sonuç”la meşgul olur, “süreç”teki ayrıntıları kaçırır.
Teknolojinin Parlak Yüzü ve Karanlık Detayları
Teknoloji bize hep aynı cümleyle satılıyor:
“Hayatını kolaylaştıracağım.”
Ekranlar parlak, uygulamalar cazip, sistemler hızlı…
Ancak içine girdiğinizde şunu fark ediyorsunuz:
Size hizmet ediyormuş gibi görünen sistem, aslında yavaş yavaş sizi sizden alıyor.
Zamanınızı, dikkatinizi, sabrınızı, ilişkilerinizi ve en önemlisi düşünme gücünüzü…
Sosyal medya “ücretsiz”dir ama bedeli çok ağırdır:
Zihniniz, alışkanlıklarınız ve duygularınız, görünmeyen eller tarafından yönetilmeye başlar.
Yine ayrıntılar devreye giriyor:
Bir uygulamanın sizden istediği izinler, okuduğunuz ama anlamadan geçtiğiniz sözleşmeler,
bildirimlerin zamanı, içeriklerin sıralanma şekli…
Her şey, sizi kullanmak üzerine tasarlanmış bir detaylar ağının parçasıdır.
Dikkat Etmezsen, Gerçeği Göremezsin
Gerçek olan çok basit ve bir o kadar acı:
Dikkat etmezsen, dikkatli düşünmezsen ve dikkatli bakmazsan gerçekleri öğrenmen mümkün değildir.
Çünkü:
Ayrıntıyı görmeden düşünemezsin.
Düşünemezsen, algılayamazsın.
Algılayamazsan, gerçeğe vakıf olamazsın.
Ve gerçeğe vakıf olamazsan, başkalarının önüne koyduğu “sahte gerçeklerle” yaşamaya mahkûm olursun.
Ama tam tersi olursa, yani gerçeğe yavaş yavaş yaklaşmaya başlarsan,
kalbindeki mühür gevşer, gözlerindeki perde incelmeye başlar.
Önce bulanık görürsün, sonra şekiller netleşir, en sonunda resmin arkasındaki niyeti fark edersin.
Olayın Diğer Yüzü
Hakikat, sana tepeden inme bir bilgi olarak gelmez.
Onu talep etmen, araman, sorgulaman ve ayrıntıya inmeyi göze alman gerekir.
Resme uzaktan bakıp hüküm veren kalabalıkların içinde olabilirsin,
ama sen yaklaşmayı seçersen “izleyici” olmaktan çıkıp “anlayan” olursun.
Liderlerin sözlerine kapılıp gidenlerden biri de olabilirsin,
ama sen ses tonuna, tekrar ettiği cümlelere, cevaplamadığı sorulara bakarsan, niyeti görürsün.
Teknolojiyi sadece eğlence olarak tüketenlerden olabilirsin,
ama sen verini kim alıyor, zamanını nereye veriyorsun, zihnini neyle dolduruyorsun diye sorarsan, oyunun kurallarını fark edersin.
Sonuç şu:
Her şey ayrıntılarda gizlidir.
Ayrıntıya inmeyi reddeden, gerçeğe erişmeyi de reddetmiş olur.
Ayrıntıya inen ise yavaş yavaş şunu fark eder:
Sorun “dünya” değil, dünyanın üzerine örtülen perdedir.
Ve o perde, dikkatle, düşünceyle ve cesaretle aralanır.
Mehmet Arkın Gürbüz