Büyük Patlama Evren Patlaması.

Yeni Fizik Modeli, Bildiğimizi Sandığımız Büyük Patlama Hikayesine Meydan Okuyor

Büyük Patlama Evren Patlaması

Yeni bir çalışma, evrenin enflasyon adı verilen hızlı bir genişlemeyle başladığı yaygın olarak kabul edilen fikre meydan okuyor. Bunun yerine, İspanya ve İtalya’dan araştırmacılar, Einstein’ın bir asırdan uzun bir süre önce tahmin ettiği kütleçekim dalgalarının, evrenin doğuşunun ve yapısının arkasındaki kilit itici güçler olabileceğini öne sürüyor. Kredi: Shutterstock

Bilim insanları, evrenin şekillenmesinde kütleçekim dalgalarının rol oynadığını öne sürüyor. Modelleri, enflasyon teorisine meydan okuyor.

Evren tam olarak nasıl başladı ve bu süreçler onun oluşumunu ve evrimini nasıl belirledi?

Physical Review Research dergisinde yayınlanan yakın tarihli bir çalışma bu sorunun üstüne gidiyor. İspanya ve İtalya’dan araştırmacılar, evrenin doğumundan hemen sonra ne olduğunu açıklamak için yeni bir model öne sürdüler. Yaptıkları çalışma, evrenin en erken anlarına ve bu olayların sonraki evrimini nasıl etkilediğine dair uzun süredir kabul görmüş fikirleri sorgulama potansiyeline sahip.

Araştırmak için ekip, evrenin oluştuktan sonraki ilk saniyenin çok küçük bir diliminde hızlı bir genişleme geçirdiğini öne süren “enflasyon” teorisinin alternatiflerini test etmek üzere bir dizi bilgisayar simülasyonu çalıştırdı. Enflasyon modeline göre, böyle bir genişlemeyi mümkün kılmak için birden fazla faktörün bir araya gelmesi gerekiyor; bu da onu karmaşık ve hâlâ tartışmalı bir açıklama haline getiriyor.

Kütleçekim dalgaları için yeni bir rol

Araştırmacılar, bunun yerine, genel görelilik kuramı tarafından tahmin edilen bir fenomen olan kütleçekim dalgalarının, evrenin ve içindeki her şeyin -galaksilerden yıldızlara, gezegenlerden yaşamın kendisine kadar- oluşumunu açıklayabileceğini öne sürüyor. Bu dalgaları, 1920’lerde Albert Einstein ile kozmosun yapısını keşfetmek için işbirliği yapan Hollandalı matematikçi Willem De Sitter’ın adını taşıyan matematiksel bir model olan De Sitter uzayı çerçevesine yerleştiriyorlar.

Büyük Patlama Kozmolojik Modeli
Kredi: NASA/WMAP Science Team

Çalışmanın ortak yazarlarından ve İspanya’daki ICREA’da deneysel bilimler ve matematik üzerine çalışan Dr. Raúl Jiménez, “On yıllardır, hiç gözlemlemediğimiz unsurlara dayalı modeller kullanarak Evren’in erken anlarını anlamaya çalışıyorduk” dedi. “Bu öneriyi heyecan verici kılan şey, basitliği ve doğrulanabilir olması. Spekülatif unsurlar eklemiyoruz, daha ziyade yerçekimi ve kuantum mekaniğinin, kozmosun yapısının nasıl ortaya çıktığını açıklamak için yeterli olabileceğini gösteriyoruz.”

Tarih boyunca kütleçekim dalgaları

İlk olarak 1893 ve 1905’te sırasıyla Oliver Heaviside ve Henri Poincaré tarafından öne sürülen kütleçekim dalgaları, 1916’da Albert Einstein’ın genel görelilik kuramının bir parçası olarak onları uzay-zaman sürekliliğindeki dalgalanmalar olarak önermesiyle büyük bir ilgi odağı oldu.

Süpernovalar, kara delikler ve nötron yıldızları dahil sayısız kaynağa rağmen, kütleçekim dalgalarını tespit etmek inanılmaz derecede zordur ve çok hassas cihazlar gerektirir. Bu, muhtemelen kütleçekim dalgalarının, Washington ve Louisiana’da konumları bulunan Lazer İnterferometre Kütleçekim Dalgası Gözlemevi (LIGO) tarafından Eylül 2015’e kadar tespit edilememesinin nedenidir.

Evrenin kökeni, bilimdeki en büyük gizemlerden biri olmaya devam ediyor, çünkü Büyük Patlama’nın uzun süredir evrenin kökeninin katalizörü olduğu teorize ediliyor. Devam eden bilimsel buluşlara ve ilerlemelere rağmen, bilim insanları evrenin kökenleri konusunda, ve özellikle de Büyük Patlama’dan önce ne olmuş olabileceği konusunda hâlâ şaşkınlık içinde.”

Kaynak. SciTechDaily, Laurence Tognetti
Haber Veriyoruz