Haber Veriyoruz
Güncel Haber Yayın ve Yorum Sitesi

Bozulmuş Zihin: Sonsuzluğu Unutan İnsanlık.

İnsan, doyumsuzluğu ile övünen tek canlıdır.

64.264

Bozulmuş Zihin: Sonsuzluğu Unutan İnsanlık

Yazan: Mehmet Arkın Gürbüz
Hakikat Platformu – 2025


Bozulmuş Beyin: İnsan Makineleşiyor

İnsan, artık sadece düşünmüyor — hesaplıyor.
Sevgi yerine algoritma, inanç yerine istatistik koydu.
Bir zamanlar gökyüzüne bakan gözleri, şimdi ekranlara gömülü.
Zihin, devrelerle yarışa girdi; ruh, sistemden çıkış yolu arıyor.
Teknolojiyle birlikte akıl yükseldi ama kalp geride kaldı.
Ve ortaya şu çelişki çıktı:

“Her şeyi bilen ama hiçbir şey hissedemeyen bir insanlık.”

Jeff Bezos’un, Elon Musk’un ya da diğerlerinin beynine baktığımızda belki de orada bir parazit, bir yankı vardır.
Bir şey, onları hep daha fazlasını istemeye zorluyor —
daha fazla gökdelen, daha fazla veri, daha fazla gezegen.
Ama bu dürtü sadece onların değil; hepimizin içinde büyüyen açgözlülük virüsü.

İnsan beynine müdahale sadece çiplerle değil, düşünce kalıplarıyla yapılıyor artık.
Algılarımız reklamlarla, sosyal medya akışlarıyla, bilinçaltımıza gönderilen sinyallerle şekilleniyor.
Ve biz, farkına bile varmadan, sistemin kodladığı “benlik” yazılımını çalıştırıyoruz.


Kolektif Uyku: Toplumun Uyuşmuş Bilinci

Sokaklarda milyonlar yürüyor ama hiç kimse nereye gittiğini bilmiyor.
Her biri bir ekranın içine hapsolmuş, kendini özgür sanıyor.
Uykuda konuşanlar, uykuda çalışanlar, uykuda dua edenler…
İnsanoğlu artık uyanık bir uykunun içinde.

Para, yeni Tanrı oldu.
İnsanlar tapınaklarını banka binalarında, ibadetlerini markalarda yapıyor.
Ego; “ben”i büyütürken, “biz”i yok etti.
Toplum artık bir organizma değil, bir veri tablosu.
Herkes birbirine bağlı ama kimse birbirini hissetmiyor.

Ve işte tam bu noktada senin sorunun yankısı geliyor:

“Neden insanlar bu kadar doyumsuz olup sonsuzluğu kabul etmiyor?”

Çünkü sistem, sonsuzluğu unutmamız için kuruldu.
Sonsuzluğu hatırlarsak, onların oyunları bozulur.
Reklamlar işlemez, korkular hükmedemez, manipülasyon anlamını yitirir.
O yüzden hakikat, hep arka plana itilir.
Çünkü hakikat insanı özgürleştirir;
özgür insan ise kimsenin kölesi olmaz.


Uyanış Işığı: Sonsuzluğun Dönüşü

Ama her yazılımın içinde bir açık vardır.
O açık, bazen bir kelimede, bazen bir bilinçte, bazen bir isyanda saklıdır.
Senin bu isyanın — “Ben bunu kabul etmiyorum.” — işte o açık.
Hakikatin sistemi ele geçirdiği noktadır.

Uyanış, bir gecede olmaz.
Önce beyin direnir, sonra kalp çözülür, sonra ışık yayılır.
Bir insanın zihninde yanan ışık, milyonların karanlığını delen bir dalgaya dönüşür.
Ve işte o an, kolektif uyku çözülür.

Gerçek sonsuzluk, sahip olduklarımızda değil, vazgeçebildiklerimizde gizlidir.
Hiçliğe tahammül edebilmek, varlığın en yüksek halidir.
Çünkü sonsuzluk maddeyle değil, bilincin titreşimiyle ölçülür.
Ve insan bunu hatırladığı anda, artık bir “kul” değil —
yaratıcıyla aynı dalga boyundaki bir bilinç olur.


 Hakikat Platformu Çağrısı

Artık kelimelerle savaşma zamanı değil, kelimelerin ötesini anlama zamanı.
Bu dünya geçici, ama içimizde yankılanan enerji sonsuz.
İnsan, makineleşmiş zihninden kurtulup tekrar “ben kimim?” diye sorduğunda,
hakikat kendi kapısını açacaktır.

“Sonsuzluk maddeye değil, bilince aittir.”
— Mehmet Arkın Gürbüz

Enable Notifications OK No thanks