0 555 339 7979 - 0 532 708 30 04
Son Uyarı: Kıyameti Getirecek Olanların Nihai Hedefi
Sistem çoktan kuruldu. Zeki ve etkili bir azınlık tarafından hazırlanmış bir gelecek haritası işliyor. Hedefleriyse açık: Bilinçaltımız, kelimelere gizlenmiş mesajlarla şekillendirilmek ve ekonomimiz üzerinden mutlak bir kontrol sağlamak.
Bu sistemi kuranlar, durmaksızın çalışıyor; sürekli araştırıyor, deneyler yapıyor ve planlarını her gün daha da ileri taşıyor. Nihai amaçları, insanlığı yok edip, şeytani bir itaate boyun eğmiş yeni bir canlı türü yaratmak.
Peki kimdir bu insanlığını yitirmiş, insan görünümündeki varlıklar? Dünyayı neden ve kimler yönetmek istiyor? İnsanlar neden katlediliyor ve fiziksel yapıları neden değiştirilmek isteniyor? Bu açgözlü güç arzusunun ardında, neden insanlığın yok oluşu yatıyor?
Tüm bu soruların cevabı tek bir noktada birleşiyor: İnanç.
Var oluş, bir inançla başladı. Yok oluş da bir inanç uğruna gerçekleşecek. Şeytan, hedefine ulaşacak ve “Baltık çamuru” olarak tasvir edilen bu dünyevi sistem, nihai ateşe yenik düşecek.
İnsan, kelimelerle anlatılamayacak kadar acımasızca kullanıldı. Ne olduğunu, ne tür bir yaratılıştan ne hale getirildiğini asla bilemeyen, tahmin dahi edemeyen insanın yok oluşuna, yine bir başka insanın sebep olması ise tarifsiz bir trajedidir. İnsan, gerçek acıyı henüz tatmamışken, “acı çekiyorum” demesi, zayıflığının da ötesinde, inanç temelinin sarsılmış olmasındandır.
Eğer gerçek ve güçlü bir inanca sahip olsaydı, ne bu kadar kolay kullanılır ne de onu hedef alan bir sistem bu denli rahat kurulabilirdi. Sistemin var olması ve şeytana hizmet edebilmesi, insanın inanç zafiyetinden kaynaklanmaktadır.
Aslında insan yoktur; var olan, onun taşıdığı inançtır. Var olan, bu inancın yarattığı enerjidir ve bu enerji daima hareket halindedir. Sistemi kuranlar da tam olarak bunu biliyor. Öyle bir enerjiyle hareket ediyorlar ki, bu enerji insana değil, doğrudan onun sahip olduğu inanca karşı yöneltilmiş durumda.
Şimdi düşünün: Eğer saldırı bu inanç üzerinden yürüyorsa, siz zaten yoksunuz. Onların asıl amacı, sizin sahip olduğunuz inancı ele geçirip, kendilerine mutlak itaati sağlamak. Bu yüzden öyle bir sistem kurdular ki, öğrendiğinizde sadece şaşkına dönmekle kalmayacak, aklınız ve beyniniz bu gerçeği kavramakta zorlanacak.
İnançları ele geçirmek adına, insana dair tüm işlevselliği kullandılar. Onların tüm yol haritası, kelimelerin içine gizlenmiş durumda. Çünkü harfleri bulan, kelimeleri oluşturan ve bize öğreten, onlardı.