Haber Veriyoruz
Güncel Haber Yayın ve Yorum Sitesi

Bir Motorun Hikâyesi: Sigortalı, Garantili ve Hareketsiz

Düzen'in nasıl işlediğine dair ipuçları.

34.906

Bir Motorun Hikâyesi: Sigortalı, Garantili ve Hareketsiz

“Adalet sadece mahkeme salonlarında değil, günlük hayatın içinde de hissedilmelidir.”

Şubat ayının son günleriydi. Günlük yaşamımın bir parçası olan, hem garantili, hem tam kapsamlı kaskolu, hem de sigortalı olan motorumun anahtarını kaybettim. Belki sıradan bir olay gibi görünebilir. Ancak bu olay, birkaç gün içinde düzelmesi gerekirken, aylar süren bir mağduriyet zincirine dönüştü.
Yeni anahtarın geliş tarihi 8 Mart 2025 olarak bildirildi. Bu tarihten sonra motorum, servis süreci adı altında tamamen elimden alındı. O günden bu yana motoru kullanamıyor, işime, hayatıma ve sağlığıma doğrudan etki eden bir engellemeyle karşı karşıya kalıyorum.

Nereye Başvurmadım Ki?

Süreç boyunca çözüm aramak için elimden geleni yaptım. Aşağıda sadece iletişime geçtiğim ve resmi belge sunduğum yerlerin bir listesi yer alıyor:
4 ayrı servis noktası
Allianz Sigorta
RKS Fabrika
RKS Müşteri Hizmetleri
Yetkili RKS Servisleri (Gazipaşa, İstanbul gibi farklı lokasyonlar)
Motoru aldığım satıcı firma
Anadolu Hastanesi’nden alınmış resmi radyoloji raporu
Ayrıca, başvurularım sırasında sunulan evraklar arasında sağlık durumuma ilişkin belgeler de vardı. Ayaklarımda sıvı kaybı olduğunu gösteren tıbbi rapor, mağduriyetimin sadece ekonomik değil, aynı zamanda fiziksel olduğunu gösteriyordu.

Sürecin Uzarak Krize Dönüşmesi

İlgili tarafların konuyu zamanında ele almamış olması ne yazık ki işleri daha da büyüttü. Satıcı firmadan motor bedelini, Allianz’dan ise hem 150 bin TL maddi, hem de 150 bin TL manevi tazminat talep ettim.
Bu taleplerim de hukuki süreçlerin yavaşlamasına, taleplerimin ciddiyetle değerlendirilmemesine neden oldu. Öyle ki, yapay zekâdan yardım alarak yazdığım dilekçem, mahkemede hâkim tarafından “karışık” bulunarak okunmadı ve dava 3 ay sonraya ertelendi. Dosya o anda bile incelenmemişti.

Ne İstiyorum?

Ben bu yazıyı bir şikâyet aracı olarak değil, benzer mağduriyetleri yaşayan insanlar adına bir farkındalık yaratmak için yazıyorum. Hedefim; sistemin herhangi bir kişiyi nasıl sıradan bir belge, prosedür ya da yavaşlık nedeniyle mağdur edebileceğini göstermek.
Her şey yasal olabilir, her şey prosedüre uygun ilerleyebilir ama vicdan ve zamanlama olmadan adalet duygusu yok olur.

Bir Çağrı
Bu yazıyı okuyan karar alıcılara, sigorta firmalarına, yargı mensuplarına ve vatandaşlara çağrımdır:

“Adalet, evrakların arkasına saklanmamalı. Adalet, hayatın içinde hissedilmelidir.”

Son Söz

Ben bu ülkede yaşıyorum, bu ülkenin yasalarına inanıyorum. Hakkımı yasal yollarla arıyorum. Bu yazı, hiçbir kurumu suçlamak için değil, sistemin içinde karşılaştığımız sessiz adaletsizlikleri görünür kılmak içindir.

Eğer aynı süreçte benzer sorunlar yaşayanlar varsa, birlikte ses çıkarabiliriz. Çünkü bir gün bu sessizlik hepimize geri dönebilir.

Mehmet Arkın Gürbüz
Bir motor sahibi, bir vatandaş, bir hak arayıcı

Enable Notifications OK No thanks