Haber Veriyoruz
Güncel Haber Yayın ve Yorum Sitesi

Bir Avuç Egosunu Tatmin Etmek İsteyen Kişiler.

Bir Avuç Egosunu Tatmin Etmek İsteyen Kişiler Türkiye’yi Uçuruma Sürüklüyor

37.431

Bir Avuç Egosunu Tatmin Etmek İsteyen Kişiler Türkiye’yi Uçuruma Sürüklüyor: Adalet Barışın Temelidir

Türkiye bugün tehlikeli bir uçurumun kenarına geldiyse bunun nedeni dış güçler, terör örgütleri ya da sadece ekonomik krizler değildir. Asıl neden, bir avuç insanın kendi egosunu tatmin etmek uğruna adaleti rafa kaldırmasıdır. Gerçek barış, teröristleri meşrulaştırarak değil, adaleti sağlayarak mümkündür.

Adaletsizlik, Teröre Toprak Sağlayabilir

Bir toplumda adalet yoksa, öfke ve umutsuzluk yeşerir. Bu duygular da zamanla terörün zeminini oluşturur. Yani adaletsizlik, terörü besleyen toprağı oluşturur. Bugün “barış” adı altında yapılan görüşmeler, eğer adaleti tesis etmiyorsa, ileride çok daha büyük bir terör dalgasına dönüşebilir. Çünkü adaletin olmadığı yerde düzeni koruyan tek şey korkudur — ve korku kalıcı bir sistem yaratmaz.

Ekonominin Terör ile İlişkisi

Terör ekonomiye değil, ekonomi teröre bağlıdır. Bir ülkenin ekonomisi düzgün işlemezse, yoksulluk ve umutsuzluk artar. Bu da terörün doğmasına neden olur. İnsanlar temel yaşam haklarından mahrum bırakıldığında, öfke ve adaletsizlik duygusu örgütlü şiddete dönüşür.
Terör ortadan kalkmadan ekonomi düzelmez; çünkü korku, yatırımın, üretimin ve güvenin en büyük düşmanıdır. Bu yüzden terörle mücadelede en etkili silah, adaletli bir ekonomik düzen kurmaktır.

Çin Örneği: Etiklik Değil, Gereklilik

Çin, geçmişte uyuşturucu satanları ve kullananları canlı yayında idam ederek sert bir duruş sergiledi. Bu uygulama bazılarına göre etik dışıydı; ancak 1,4 milyar nüfuslu bir ülke için bu bir zorunluluktu.
Etik kavramı küçük ülkeler için geçerlidir; dev nüfuslara sahip ülkelerde sistemin devamı için katı kurallar şarttır. Çin bugün üretimde ve teknolojide dünyanın öncü ülkesi haline geldiyse, bu kararlı adımların sonucudur. Bazen “vahşet” olarak görülen şey, geleceğin istikrarını kurtarır.

Devletin Sorumluluğu ve Adaletin Gücü

Terörün varlığı sadece örgütlerle açıklanamaz; onu besleyen asıl kaynak, yıllarca göz yuman, çıkar ilişkileriyle hareket eden hükümetlerdir. Devlet, adaleti sağlayamadığı her durumda halkın güvenini kaybeder. İnsanlar devletten umudu keserse adaleti kendi sağlamaya başlar — bu da anarşiyi doğurur.
Dolayısıyla adaletin temelinde sadece kanun değil, vicdan vardır. Vicdan yoksa kanun, sadece güçlülerin kalkanıdır.

Barışın Formülü: Eşit ve Sert Adalet

Barışı istiyorsak, önce adaletin eşit uygulanmasını sağlamak zorundayız. Bunun yolu:

Kim olursa olsun, suçun karşılığını görmesi,

Yoksulun da zenginin de aynı yasaya tabi olması,

Ekonomik düzenin herkese yaşam hakkı tanıması,

Devletin terörle pazarlık yapmadan, kararlı duruş sergilemesidir.

Unutulmamalıdır ki, yumuşak adalet güçlüye cesaret verir, zayıfa umut değil korku getirir. Gerçek barışın temeli sert ama adil bir hukuk sistemidir.

Sonuç
Barışı masada değil, adaletin terazisinde aramalıyız. Eğer adalet sağlanmazsa, her yerde yeni terör tohumları filizlenir.
Bugün egosunu tatmin etmek için ülkeyi uçuruma sürükleyenler, yarın o uçurumun altında kalacaktır. Çünkü adaletin olmadığı yerde barış sadece bir yanılsamadır.

Haber Veriyoruz

Enable Notifications OK No thanks