Haber Veriyoruz
Güncel Haber Yayın ve Yorum Sitesi

Beynimize dokunma var.

Beyne müdahale mi var?

2.878

Beynimize Müdahale Ediliyor mu?

Cep telefonunuzun bildirimi; gelen ses, titreşim veya ekranın yanıp sönmesi değildir sadece. Aslında, tüm bu fiziksel uyarıcılardan saniyeler önce, beyninize bir sinyal ulaşır. Bu durumun gerçekleşmemesi bile, mesaj geldiği anda beyin fonksiyonlarınızın ani bir refleksle bu uyarıya hazır hale gelmesi, sizce normal midir?

Peki, yaşamımızdaki diğer “otomatik” davranışlar?

İnsanların, kendilerine hiçbir faydası olmayan ve kullanıldığını bile bile şans oyunları oynaması normal midir? Evde yemek varken, dışarıda yemek yeme dürtüsünün sürekli tetiklenmesi rastgele midir? Neden etrafımız bu kadar çok yiyecek mekânı ile doldu? O mutfakların ne kadar hijyenik olmadığını bildiğiniz halde, oradan yemek yeme isteğinizin sebebini hiç düşündünüz mü?

Sosyal ve inanç dünyamıza bakalım: Neden sürekli olarak belirli bir kişiyi veya fikri, eleştirel bakmadan savunuyorsunuz? Neden inanç konusunda, herkesin sizin gibi düşünmesi ve davranması gerektiğini düşünüp, ayrımlar yapıyorsunuz? Veya neden ibadetlerinizin ardından, günlük hayatınızda bazı tavizleri “mubah” görme eğilimindesiniz?

Hayatı yaşamak ve karar vermek sizin elinizdeyken, neden başkalarının -reklamların, trendlerin, sosyal baskıların- hayatınızı bu kadar kolay yönlendirmesine izin veriyorsunuz?

İşte bu ve bunun gibi daha birçok soruyu kendinize samimiyetle sorduğunuzda, beyninize nasıl dışarıdan müdahale edilebileceğini anlamaya başlayacaksınız. Sizin hayatı yaşamadığınızı, size yaşatılan bir hayatın içinde olduğunuzu fark edeceksiniz.

Biraz durup düşünmeniz, biraz analiz yapmanız sizi çarpıcı sonuçlara ulaştıracaktır. Tek yapmanız gereken, en büyük silahınızı kullanmak: Aklınızı. Akla sahip olmanızın tek nedeni, onu etkin bir şekilde kullanmanız içindir.

Beynimizin derinliklerine “dokunan” ve tüm bu sistemi kuranlar, bizleri yönetmeye çoktan başlamış olabilirler. Gördüğünüz, duyduğunuz ve izlediğiniz her şeyi, bir camekânın ardından dışarıyı izler gibi analiz edin. Hayatınızdaki arkadaşlarınızı, ailenizi, izlediğiniz filmleri, maruz kaldığınız reklamları, market raflarındaki ürünlerin yerleşimini, hatta insanların nelere sahip olduğunu ve neden hâlâ daha fazlasını istediğini sorgulayın.

Düşünün… Düşünmek, beyin hücrelerinizi aktif hale getirecektir. Ancak düşünürken saplanıp kalmayın. Fikir ve enerjinizi, “hayatın ve sizin zihin haritanızın nasıl bu hale gelebildiğine” yoğunlaştırın.

İşte o zaman, beyninize kimin, ne şekilde dokunduğunu çok daha net göreceksiniz.

Enable Notifications OK No thanks