Haber Veriyoruz
Güncel Haber Yayın ve Yorum Sitesi

Ahengin Matematiğe Dönüşü ve Kelimelerdeki Sihir.

Varlığın ahengi, harflerle biçim buldu; sözler, sadece iletişim değil, titreşimdir.

64.121

Ahengin Matematiğe Dönüşü ve Kelimelerdeki Sihir

Varlığın ahengi, harflerle biçim buldu; sözler, sadece iletişim değil, titreşimdir.

Evren sessiz bir senfoni gibi titreşir. Yıldızlar, gezegenler, atomlar — tüm varlık, uyum içinde akar. Bu uyumun perdesi aramızda saklıdır: dil, harf, kelime ve matematik.
Bu yazı, harflerin kökenini, kelimelerin içindeki “sihri”, dilin neden var olduğunu ve ahengin matematiğe nasıl dönüştüğünü irdelemeye çalışıyor.

Harf: Enerjinin Sembolü

İnsanlığın ilk ses çıkardığı günden beri, sesin sadece duyum olduğu düşünülüyordu.
Zamanla sesler anlamla bağlandı, harflere dönüştü.
Harfler, bir nevi enerjinin simgesel izdüşümüdür.
Kadim kültürlerde harfler kutsal sayıldı: her harfin sayısal değeri vardır (ebced / cifir gibi kavramlarda).

Harfler, sadece sesi değil, varlığın titreşimini taşıyan simgelerdir.

Kelimelerdeki Sihir

Kelimeler, harflerin belirli bir düzenle dizilmesiyle oluşur. Ama kelimeler sadece iletişim aracı değildir; titreşimin yönüdir.
Kelimeler, zihinde düşünceyi şekillendirir, bilinç alanını etkiler.
“Kelimesiz düşünmek imkânsızdır” savı, dilin düşünceyle ne kadar derin bağ kurduğunu gösterir.

Kadim düşünürler, duanın, mantranın gücünü bu titreşimsel etkide görmüşlerdir.

Dilin Gerekliliği: Neden Harfler ve Kelimeler?

Bakış, beden dili, jest, mimik… bunlar iletişimin yaygın yollarıdır. Ama bir nesne yokken, geçmişi anlatırken, soyut fikirleri paylaşırken bunlar yeterli değildir.
İşte ses → sembol dönüşümü bu ihtiyacı karşılamak için doğdu.
Dil, bakışın yetemediğini tamamlar; sesin varlığına anlam kazandırır.
Her toplum kendi dilini kurdu çünkü her kültür, kendi “enerji algısını” dile dönüştürmek ister.

Dillerin Çoğalması: Çeşitliliğin Ahenki

Neden yüzlerce dil?
Çünkü her coğrafya, her topluluk farklı ortam, kültür, ihtiyaç, titreşim barındırır.
Tek dilden herkesin konuştuğu bir dünyada enerjinin ritmi tek sesli olurdu.
Farklı diller — ahengin farklı frekanslarını — temsil eder.
İhvân-ı Safâ gibi bilgelik okulları, dillerin farklılığını bu tür “enerji dengesi” olarak yorumlamışlardır.

Matematik: Ahenğin Biçimsiz Kelimesi

Matematik, anlamın saf biçimidir; sembollerle, niceliklerle konuşur.
Dil, anlamı taşır;
Matematik, anlamın düzenini taşır.
İhvân-ı Safâ filozofları, felsefelerini sayıların dünyasına dayanarak kurmuşlardır.

Pisagorculukta “tetraktys” gibi sayısal semboller, hem matematik hem mistik anlam taşır.

Matematiğin estetik yönü, doğadaki simetri, oran ve uyumla kendisini gösterir.

“Matematik Müslüman Toplumda Zor” Algısına Dair

Matematik zor değildir — algı öyledir.
Tarih boyunca İslam dünyasında astronomi, geometri, cebir büyük ilerlemeler kaydetti.
El-Harezmi, Ömer Hayyam, İbn el-Heysem gibi isimler, sembollerin diliyle evreni okudular.
Ama sonradan ilim–din ayrılığına dayalı bir bakış hakim oldu.
“Matematik sadece aklın işi” gibi söylemler, aslında ahlaki ve ruhani yönü gözden kaçırır.
Oysa mizan (denge), ölçü, adalet gibi kavramlar kutsal metinlerde matematiksel kavramlarla yoğruludur.

Kaynak. ChatGBT
Haber Veriyoruz

Enable Notifications OK No thanks