Haber Veriyoruz
Güncel Haber Yayın ve Yorum Sitesi

Adalet ve Kalkınma

Türkiye’de Bilinçaltına Yerleştirilen Anlam

52.328

Önce kelimelerin hakiki anlamına bakalım:

Gerçek Anlamı

Adalet:
Arapça kökenlidir, “denge” ve “hakkaniyet” anlamına gelir. Bir toplumda hakkın yerini bulması, herkesin eşit ve hak ettiği ölçüde muamele görmesi demektir. Adalet, devletin varlık sebebidir; adalet bozulursa devlet çöker.

Kalkınma:
Ekonomik, sosyal ve kültürel olarak gelişme, ilerleme, refahın artmasıdır. Sadece ekonomik büyüme değil, toplumun tüm kesimlerinin yaşam kalitesinin yükselmesidir. Kalkınma, uzun vadeli bir vizyon, üretim artışı, eğitim, teknoloji ve özgürlükle sağlanır.

Yani saf anlamıyla “Adalet ve Kalkınma” bir toplumun hem hukuki dengelerle ayakta kalmasını hem de refah içinde ilerlemesini anlatır.

Türkiye’de Bilinçaltına Yerleştirilen Anlam

Türkiye’de 2001 yılında kurulan ve uzun yıllardır iktidarda olan bir siyasi partinin adı Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) oldu. Bu iki kelime özellikle seçilerek kullanıldı. Çünkü:

Halkın en çok özlemini duyduğu şey “adalet”ti. (Yolsuzluk, haksızlık, eşitsizlik, torpil sorunları vardı.)

Halkın ikinci büyük özlemi ise “kalkınma”ydı. (İşsizlik, yoksulluk, geri kalmışlık duygusu yaygındı.)

Bu iki kelime marka haline getirildi. İnsanların bilinçaltına şu kod işlendi:
“Eğer bu partiye oy verirsen hem adalet gelecek hem de kalkınacağız.”

Bugünkü Etkisi ve Çökertilen Türkiye

Zamanla, bu kelimeler gerçek anlamından uzaklaştırıldı:

Adalet: Yargının bağımsızlığı, hak arama özgürlüğü ve eşitlik, iktidarın çıkarlarına göre esnetildi. Bugün “adalet” kelimesi halkın zihninde umut değil, çoğu zaman “adaletsizlik” çağrıştırıyor.

Kalkınma: İlk yıllarda ekonomik büyüme, yollar, köprüler, altyapı ile halka gösterildi. Fakat üretim ekonomisi yerine tüketim ve borçlanmaya dayalı sistem kuruldu. Uzun vadede kalkınma yerine ekonomik bağımlılık, enflasyon ve gelir eşitsizliği doğdu.

Sonuçta kelimeler tersine çevrildi:

“Adalet” = Adaletsizlik, kayırmacılık, hukuksuzluk

“Kalkınma” = Borçla büyüme, çöküş, yoksulluk

Bilinçaltında önce güven uyandıran bu kelimeler, zamanla bir tür ironiye dönüştü. Bugün birçok insan, bu kavramların tam tersini yaşadığı için, kelimelerin içi boşaltılmış ve toplum psikolojisinde kırılma yaratmış durumda.

Gerçek anlamıyla adalet ve kalkınma bir toplumun en temel ihtiyacıdır.

Siyasetin bilinçaltına işlediği anlamıyla ise, bu kavramlar bir “marka” olarak kullanıldı ama uygulama ile çeliştiği için Türkiye’nin toplumsal dokusunu zedeledi, insanlarda büyük bir güven kaybına yol açtı.

Haber Veriyoruz

Enable Notifications OK No thanks