Sosyal ağlar faydalı mı yoksa zararlı mı?

Sosyal Ağ Nedir?

Sosyal ağ, toplumun ortak kullanımına açık, paylaşımların yayınlandığı bir ağ sistemidir. Peki, “ağ sistemi” derken tam olarak neyi kastediyoruz? Bunu şöyle açıklayabiliriz: Tıpkı vücudunuzdaki damar ve sinir ağlarının, hücreleri birbirine bağlayıp merkezi bir kontrol altında işlemesi gibi, sosyal ağlar da insanları birbirine bağlayan ve belli kurallar çerçevesinde işleyen devasa bir sanal yapıdır.

Nasıl ki vücudunuz kalp ve beyin tarafından yönetiliyorsa, bu sanal ağların da arka planda onları yöneten bir “beyinler” veya “makineler” ağı olduğunu düşünmek yanlış olmaz. Hatta daha da ileri giderek, böyle bir sistemin başlangıç felsefesinin bu olması gerektiğini düşünüyorum. Bu durumda, neden bu sistemlerin hayatımızın merkezine yerleştirilmek istendiğini ve onları kullanmaya teşvik edildiğimizi artık anlamalısınız. Eğer anlamadıysanız, konuyu biraz daha aydınlatayım. Tabii, ne kadar aydınlanıp kabul ederseniz…

Aslında sosyal ağlar, bir “paylaşım” platformu olmanın çok ötesinde, zihnimizdeki düşünceleri, hatıraları ve hatta hayalleri bile emip soğuran birer sistemdir. Siz ne verirseniz verin, hepsini kabul eder. Öyle ki, geçmişinizi, geleceğinizi ve en mahrem hayallerinizi bile… Ancak siz, onun kabul ettiği kadarını asla kabul edemezsiniz. Sizin alma kapasiteniz sınırlıdır; onunki ise neredeyse sonsuz. Sosyal ağlar sürekli alır, ama asla vermez. Vereceği gün geldiğinde ise, size kendi oluşturduğu, filtreden geçirilmiş ve yönlendirilmiş bir gerçekliği sunacaktır.

Bu yüzden sosyal ağlar, insanoğlu için özünde zararlıdır. Çünkü nihayetinde bir grup insanın kontrolü altındadır. Eğer bir gün bu kontrol tamamen yapay zekâya ve makinelere geçerse, işte o zaman dünyanın sonuna yaklaştığımızı söyleyebiliriz.

Peki, sosyal ağlar faydalı ve özgür kılınamaz mıydı? Elbette kılınabilirdi. Kodlarına insanlık yararını önceleyen sınırlar konulabilir, kullanıcılarına tam bir özgürlük ve gizlilik sunulabilirdi. Ancak bu yapılmadı, yapılamıyor ve yapılmayacak. Çünkü bu sistemlerin yaratılış amacı farklı: Gözlemlemek, bağımlı kılmak ve zihnimizi sistematik olarak boşaltmak. Peki, bazılarımız bunları bildiği halde neden hala kullanmaya devam ediyor?

Bunun tek bir ihtimali var: Yaratıcı. İnsanı yaratan Allah’tır; makineleri ise insan. İnsanın yarattığı her şey, onun hem iyilik hem de zaaf potansiyelini taşır. Bu, umudumuzu asla kaybetmememiz gerektiğini gösterir. Nefesimiz tükenene kadar, bize sunulanlarla, bu sistemlerle ve kendi zaaflarımızla mücadele etmek zorundayız.