200 TL = Bir Dürüm Ayran. Peki Bu Ne Demek?

200 TL = Bir Dürüm Ayran. Peki Bu Ne Demek?

Ekonominin dili sembollerle konuşur.
Bir ülkenin en büyük banknotu en ucuz ürüne denk geliyorsa, o para biriminin taşıdığı değer anlamını yitirir.

1 TL ile 200 TL arasındaki tüm değer basamakları anlamsızlaşıyor.
Para, satın alma gücünü temsil etmek yerine sadece bir kağıt ifade ediyor.
Ekonomik ölçekte ölü bir skala ortaya çıkıyor.

Normalde bir ülkenin en büyük banknotu;

altın, teknoloji, elektronik, kıymetli hizmetler veya yüksek segment ürünler için kullanılır.

Bizde ise en ucuz yemeğe gidiyor.

Bu tablo, “enflasyon” kelimesinin bile artık yetersiz kaldığını gösteriyor.
Burada yaşanan şey değer kaybının kronikleşmesidir.

Paranın Değeri Kaybettikçe İnsan da Değer Kaybeder

Para sadece kağıt değildir.
Bir toplumda:

emeğin karşılığı,
alın terinin ölçüsü,
yaşam standardının temeli,
güven duygusunun barometresi,
paranın değeriyle birlikte belirlenir.

Para değersizleştiğinde:
Emeğin değeri düşer,
İnsan çalıştıkça fakirleşir,
Gelecek planı yapılamaz,
Umut kırılmaya başlar.

Bir toplumun psikolojisi, parasının değer kaybı ile eş zamanlı olarak çöker.
İşte bugün yaşadığımız tam olarak budur.

Venezuela Örneği Neden Artık Bir Uyarı Değil, Bir Ayna?

Bugün Venezuela’da insanlar paralarını çuvalla taşıyor diye gülüyorduk.
Gülmeyi bıraktık, çünkü aynı yoldan ilerlediğimizi görüyoruz.

Biz neden çuvalla para taşımıyoruz? Çünkü zaten fakirleştik.

Venezuela’da fiyatlar uçtu ama insanların elinde taşıyacak kadar para vardı.
Bizde fiyatlar uçtu, ama insanların cebi boşaldı.

Bu yüzden çuvallarla para taşımıyoruz, çünkü o çuvalları dolduracak paramız yok.

Kart Kullanıyoruz Ama Birkaç Ay Sonra Kartlar da İşe Yaramayacak

Bugün toplum “nakit taşımıyorum, kart kullanıyorum” diyerek rahatlıyor.
Bu geçici bir rahatlık. Çünkü önümüzdeki süreçte: milyonlarca insanın kredi kartı limiti dolacak,
asgari ödeme bile yapılamayacak, bankalar limitleri kısacak, borçlu sayısı rekor kıracak. O zaman ne olacak? Kart da çalışmayacak. Sistemin sunduğu yapay konfor bir anda çökecek.

Ekonomik Çöküşün Gerçek Yüzü: Değersiz Para, Değersiz İnsan

Bu gidişatın özeti çok basit:
Para değer kaybettikçe insan da değer kaybediyor.  12 saat çalışan insanların maaşı eriyor. Gençler gelecek göremiyor. Emekliler hayatta kalmaya çalışıyor. İşçiler kazandıkça fakirleşiyor. Orta sınıf yok oldu, sadece borçlu sınıf ve zengin sınıf kaldı. Bir ülkede para ölürse önce toplum ölür, sonra umut ölür, en son gelecek ölür. Bugün Türkiye tam olarak bu sınırda.

Sonuç: Bu Gidişle Para Kazandırmayacak, İnsan Ayakta Duramayacak

Eğer bu süreç durdurulmazsa:

TL hiçbir zaman değer kazanmayacak,
Alım gücü daha da düşecek,
Kart kullanım oranı azalacak,
Borçlar katlanacak,
İnsanlar çalışsa bile hayatı devam ettiremeyecek.

Ve bu sadece bir ekonomik sorun değil.
Bu bir insanlık meselesi, bir toplumsal uyarı, bir çöküş sinyali.

Çünkü para değersizleştiğinde…
insan da kendini değersiz hissetmeye başlar.

Haber Veriyoruz