Tuzağa düşürüldük.

En büyük pislik ise inancımız kullanıldı.

Bu bildiğiniz tuzaklardan değil. Bu bir teknoloji ve iletişim tuzağı.

Hani siz bir insan olarak, bir Müslüman olarak insanlara güvendiniz ve onlara yolunuzu açtınız. Ama her yol açtığınızda ve yol gösterdiğiniz de sizin için yeni bir tuzak hazırlandı. Siz uzun bir süre bunun farkına varamadınız. Taki bir şeyler öğrenene kadar…

Peki neden sürekli tuzak kuruldu? Çünkü teknolojinin içerisindeydiniz. Bir kullanıcıdı idiniz yada bir araştırmacı… Kullanıcı zaten kullanılmaktan gelmektedir. Bizi birer kullanıcı haline getirerek yeni adımları atarak sürekli tuzağa düşürdüler.

En büyük pislik ise inancımız kullanıldı. Ahlaki değerlerimiz ön plana çıkarıldı. Ve nefsimize hükmetmeye çalıştılar halen hükmetmeye çalışmaktalar. Bizi tuzağa düşürenlerin amacı bizleri satmak ve satın almaktı. İnançları yok etmek insanı insanlıktan çıkarmaktı.

İletişim tuzağında ise sürekli bir teşvik oluşturuldu. Ücretsiz, free, bol bol, falan filan…Düşüncelerimiz, fikirlerimiz ve hayallerimiz kaydedildi ve yönlendirildi. Hatta satıldı.

Kontrol mekanizmasını oluşturanlar yeni tuzaklar kurmak için gözlemciler oluşturacaklar. Ve bu gözlemciler hayatımıza yön verecek. Bunu kader diye tanımlayacaklar. Ve tüm tuzakların sonunda inanç yok edilmek istenecek size bir sanal inanç sunacaklar.

‘Makinelere itaat edin…’ diye…

MAG

bize tuzak kuranlariletişim tuzaklarıteknoloji tuzağıtuzağa düşürüldüktuzağa düşürülmek ne demek