Eğer teknoloji noktadan yani pixelden üretime başladı ise…
Bakınız üretim dedim. Okuma veya yazma demedim. Çünkü bu verileri zaten siz veriyorsunuz. Ancak üretim olmayan bir ortamın ortaya çıkarılmasıdır.
Eğer küçük bir ipucu, gölge, silik bir resim veya hareketler ile noktaları birleştirip (pixelleri) üretime başladı ise gerçekliği kaybettik demektir.
Yanlış anlamadınız GERÇEKLİK şüpheye düşmüş demektir. Bunu anlatan bir kaç video izledim. Büyük bir ihtimal gerçekleşmiş olabilir.
Bu şu demek ekranda gördüğünüz herhangi bir görsel tema, video, yazı veya herhangi bir görüntü fake olabilir. Yani gerçekte olmayan ve verilerle elde edilmiş sahte görüntü, bilgi, video v.s.
Hep şunu soruyorum. Neden bankalar ‘Ses kaydınızı bırakın bir daha ki sefer sizi ses kaydınızda tanıyalım…’ diyorlar.
Eğer görsellik elde edildi ise ve harekette verildiyse artık tek kalan şey ses…Yani % 51 fake insan oluşturulmuş olabilir.
Bunu kim yapabilir olmayan bir insan meydana getirmek kimin işi dersiniz…
İnsanın insan olduğunu anlamak için, koklayacaksınız, dokunacaksınız, dürteceksiniz (ki facebook daki dürtmeyi hatırlayın ki belki onuda öğretmiş olabilirler). Yediklerinizin gerçek olduğunu anlamak için tadacaksınız, konuşmak ses tonundaki dalgalari yakalamak isteyeceksiniz. duyu organlarınızı kullanacaksınız…
Şimdi anladınız mı şuan ‘Dünyayı şuan bir sanal beyin yönetiyor olabilir…’ dediğimi ve kimsenin bunu anlamadığını…
MAG