Bize öğretilmeyen nedir?
Hayata teşvik ettiğimizde, bize can veren yaratıcının, aslında bizi dünyaya getiren anne babanın, bir eseri olmasına rağmen hazır bir hayata geldiğimiz gerçeğini örtpas edemez.
Sizce hep böylemiydi dersiniz…Milyarlarca insanın hayat formunu ziyaret etmesi hazırlanmış olan kurallara uyması ve hayatı sunulduğu gibi kabul etmesi ne kadar normal dersiniz.
Peki zaman denen kavramın bedenimize istinaden çalıştığını kabul ederek insanları adlandırmak ve onlara ömür biçmek nelere delalet olabilirdi ki…
Hazır bir dünyaya gelmemiz bu dünyanın bizim için hazırlanmadığını aslında bizim bir misafir olduğumuzu göstermiyor muydu?
Neden kabullenmişlik ve duyarsızlık iksiri bir ömür boyu içirilerek eğitim denen kurallara uyma yasaları öğretiliyordu. Bir düşünün…
Eğer insan gerçek bir eğitim alıyor ise neden sınırlandırılmış ve kuralları dahilinde yaşatılıp öldürülüyordu.
Neden! özgürlüğün tanımı sonsuzluk hayatı için değilde geçici bir hayat için tanımlanmıştı.
Yoksa bize öğretilmeyen, hatta öğretilmek istenmeyen bir takım formlar mı vardı. Yoksa bu formlardan biri sahip olduğumuz enerji ve sonsuzluk hayatımıydı…
Kimdi bizi kimliğimizden eden ve bize yeni bir kimlik tanımlamaya çalışan…
Eğitim dedikleri bizim için düzenlenmiş geçici bir hayat formunun taşları ise neden enerjimiz çalındı ve sonsuzluk hayatımız gizlendi.
İnanç denen var olma itaatkarlık mı yoksa yaradılış da bize verilen bir lütuf mu?
Saptırılan kabullenme ile örtpas edilen yargılama algıları bu dünyayı ve insanlığı yönetmek isteyenlerin eserleridir.
Unutmayınız sahip olduğunuz enerji ve sahip olacağınız sonsuzluk hayatı vasıflarınızın gerçeğe ulaşması ile gerçekleşecektir.
Haber Veriyoruz