19. yüzyılda şeker hastalığı vakaları son derece azdı ve diyabet hastalığı neredeyse bilinmiyordu.

Mutlu eden düşman: Şeker.

19. yüzyılda şeker hastalığı vakaları son derece azdı ve diyabet hastalığı neredeyse bilinmiyordu. 20. yüzyılda ise dünya savaşlarında ölenlerden daha çok insan şeker yüzünden öldü. Peki ne oldu da bu yüzyılda şekere tutulduk?

On bin yıl önce Yeni Gine’deki ilk şeker kamışları evcilleştirilmeseydi dünya bugün yılda milyonlarca kişinin ölümüne sebep olan şekere, yani celladına aşık olmayacaktı.

Tombik

Yeni Gine’den Hindistan, Çin ve Filipinler’e dağılan şeker 17. ve 18. yüzyıllarda Avrupa ve Amerika’da önce bir lüks sonra da yaşamın olmazsa olmazı haline geldi. İdeal bir maddeydi; renksiz ve kokusuzdu. Rahat taşınıyor, uzun dayanıyordu. Zaten çok meşgul olan hayatlarımızı o kadar da meşgul değilmiş gibi gösterebiliyordu. Şeker krizine giriyor, krizi yatıştırıyor, sakinleşip işe dönüyorduk. Dönüyorduk dönmesine ama çok geçmeden canımız yine şeker istiyor, aklımız onda kalıyordu. Sonuç olarak atalarımızın iki yüzyıl önce bir yılda yediği şekeri biz iki haftada tüketmeye başladık.

TÜRKİYE’DE 7 MİLYON KİŞİ DİYABETLİ

Bugün Türkiye’de 7 milyon kişinin diyabetli olduğu tahmin ediliyor. Üstelik bu rakamın bir milyondan fazlasının hastalığından haberdar olmadığı düşünülüyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamlarına göre 1980’de 108 milyon diyabet hastası vardı dünyada, bugün ise en az 420 milyon var. Bu rakamlar her yıl artış gösteriyor. Sadece şekerli içecekler nedeniyle dünyada yılda 180 bin insan ölüyor. Türkiye’de TÜİK rakamlarına göre obezite oranı yüzde 20’ye yaklaşmış durumda.

‘TUHAF BİR ŞEYTAN’

Detaylar
Haber Linki

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More

Enable Notifications OK No thanks