Programlanmış beyinler…
Derin yaşam şekilleri, dip net (deep web), gizli tarikatlar, örgütlenmiş cemaatler, silahlanmış gizli ordular, savaşa hazır robotlar, uydular ile yönetilen teknoloji, formüllenmiş şans oyunları, şeytanın tarikatı ve dünyamızı işgal edecek uzaylılar…
İnsan yaratılmışlığı ile henüz bir üstünlük bulamamışken sürekli kendini üstün göstermesi ne kadar enterasan bir durum.
Sadece kendi zaman birimi ile tanımlamış olduğu bir dakikalık düşünme ve etrafında 360 derece dönme ile göreceği gerçekleri görmemesi beyninin programlandığını göstermektedir.
Peki beynimiz nasıl programlandı?
İnsanı değiştiren ve ona yol gösteren yine başka bir insandır. Bunun örneği peygamberlerin içimizden seçilmesidir. Bunu düşünen ve insanlığı yönetmek, dize getirmek isteyenler önce bir takım insanlar seçmişlerdir. İşte bu seçilen insanlar beynin programlanmasında ilk adım olmuştur. Yani beyni takip edecek beyinler için artık program yazılmaya başlanmıştır.
Tabi ki tüm seçilmişler bu hayatı ve maddeyi benimsemiş hatta bazıları idealleri (katiyere ve maddeye dayanan) olan insanlardır. Onlar kendilerine kim kariyer ve madde verdi ise ona itaat etmişlerdir. Bu tür insanların inançları zayıf hatta gerçek değildir. Hiç bir zaman da bağlı bulundukları bu tarikatı araştırmamış, araştırıp gerçekleri öğrenenler ise ortadan kaldırılmıştır.
Seçilmişler ile başlamış olan bu programlama dünyanın güzelliği ve zevklerin tanıtılması ile kodlamaya devam edilmiş, görsel temalalar ile gerçek hayat formu değiştirilerek sanal bir hayat form oluşturulmaya başlanmıştır.
İnsan asl olan hayatı benimsetilen hayata değişmeyi kabul etmiş ve bilinçaltına yazılan veriler ile suretli bir insan olmaktan çıkmış hayvani bir varlığa dönüşmüştür.
Beyne gerçekten fiziksel programlama ise yakında meydana gelecektir.
Değiştirilmiş olan bu yaşam formu artık sanal bir forma doğru ilerlemektedir.
Gerçeklik gerçekliğini tamamen kaybetmek üzeredir. Bu da bizim birer programlanmış beyinlere sahip olduğumuzu göstermektedir.
Haber Veriyoruz